Heba hiçbir işe yaramadan yok olma boşa gitme anlamında bir sözcük. Arapçada da uçup giden toz zerresi demekmiş. Yazar bu romanında heba olan uçup giden yaşamları anlatmış. Ziya kentte bir kitapçıda atılan bomba sonucu gebe karısını ve doğmamış oğlunu yitirir. Huzuru aramak için asker arkadaşı Kenan'ın köyüne yerleşir orada da onu terketmeyecek olan içinde taşıdığı huzursuzlukla. Her yerde yaşamlar heba olup gitmektedir. Dedikoduyla, iftirayla, askerde üstlere verilen yetkinin kötüye kullanılması, aşağılama, dayak hatta öldürmeyle. Yazar bir dil büyücüsü. Türkçede çiçekleri, ağaçları betimleyen birçok usta yazar var. Ama hüzün gibi, düş gibi soyut şeyleri Hasan Ali Toptaş gibi betimleyeni yok. Bir yabancı edebiyat eleştirmeni ''sadece Hasan Ali Toptaş'ı okumak için türkçe öğrenmeye değer'' demiş. Haklı.
top of page
bottom of page
Commentaires